Aronya...

                Anavatanı kuzeyamerika olan, gülgiller familyasına ait çalı formunda üzümsü bir meyve türüdür. Soğuk iklim koşullarına dayanıklı, aynı zamanda su ihtiyacı giderildiği takdirde yüksek sıcaklıklardan da etkilenmeyen bir yapıya sahiptir. Aronya meyvesini kızılderililer, uzun yıllar zorlu kış şartlarına karşı sağlıklı kalabilmek adına kullanmışlardır. Özellikle soğuk algınlığına karşı korunmak için Aronya kurusu tükettikleri bilinmektedir. Boyu 2 ile 2,5 metre yüksekliğe ulaşan bu bitki, dip köklü değil yüzey köklüdür. Kök kısmından yeni sürgün vermek suretiyle, ocak şeklinde gelişim gösterir.

              Aronya kekimsi bir meyvedir. Tüketildiğinde ağızda kuruluk yapar ve buruk bir tat bırakır. Bu yüzden yoğurt ile birlikte tüketilmesi veya meyve suyu olarak tüketilmesi önerilir. Taze tüketimin yanı sıra kurusuda çokça tercih edilir. Son yıllarda özellikle pastacılık sektöründe kurutulup toz haline getirilen aronya ' Aronya Unu ' şeklinde pasta yapımında kullanılarak, pastane raflarında yerini almıştır. Yine aynı şekilde kurabiye, kek gibi ürünlerde kullanımı devam etmektedir.

             Bunun dışında gıda sektöründe Marmelat, Recel, Meyve suyu, Sirke, Pekmez, olarakta şarküteri  reyonlarında karşımıza çıkmaktadır.

              İçeriğinde barındırdığı yüksek Antioksidan ve Antosiyoninler sayesinde sağlık açısından oldukça önemli ve etkili bir meyvedir. Vücudumuzda bulunan bizi hasta edici özelliğe sahip 'serbest radikaller ' diye adlandırılan zararlı hücreler ile mücadele eder ve ölü hücrelerin yenilenmesinde etkin rol oynar. Bununla birlikte insan sağlığını tehdit eden, Kanser hastalıkları başta olmak üzere Diyabet, Kalp ve Damar hastalıkları, Karaciğer hastalıkları, Alzheimer gibi bir çok hastalığa karşı etkisi olduğu kanıtlanmıştır.