Tesadüfen tanıştığım birinin bana Aronya meyvesini bilip bilmememi sormasıyla başladı herşey.
2021 yılında başlayan bu merak, bizi 2023 yılı aralık ayında 12500 m2 alana 4000 kök Aronya fidanı dikerek, ilk bahçemizi kurmaya kadar götürdü.
Yaklaşık 2 yıl kadar Aronya meyvesi hakkında kapsamlı bir Arge çalışması yaptıktan sonra, halihazırda kendimize ait olan fakat çiftçiliği bıraktığımız için kiralık olarak verdiğimiz bir arazimizde bu maceraya atılmaya karar verdik.
Yapacağımız bu işin belli aşamaları oldu. Bunun için iyi bir planlama ile doğru şekilde yol almamız gerekiyordu.
Bunlar başlıca ;
Bu işlemleri sırasıyla bahçe kurulumu için uyguladık.
Bahçe kurulumu için seçtiğimiz arazinin bir cephesinin, dere kıyısı olması nedeniyle, zamanla bakımsızlıktan ormanlaşmış ve bu bölüm kullanılmaz hale gelmiş vaziyetteydi. Bu alanı bahçemiz için kullanılabilr hale getirmek için kepçe yardımı ile temizleyip yaklaşık 500 m2 daha alan açmış olduk. Yine bahçede bulunan arazi yapısından kaynaklı bir takıp tümseklikleri kepçe ile düzelerek arazinin verimli kullanılabilmesi konusundaki tüm olumsuzlukları ortadan kaldırdık.
Aronya meyvesi hakkında bilgi toplamaya başladığımız ilk zamanlarda, ulaştığımız kaynakların çoğu, bu meyvenin su ihtiyacının fazla olmadığını belirtti. Fakat ilerleyen zamanlarda daha kapsamlı bir çalışma ile bizzat Aronya yetiştiricileri ile de yaptığımız istişareler sonucunda Aronyanın suya bağımlılığının çok fazla olduğunu tespit ettik ve çalışmalarımızı bu yönde yağunlaştırdık. Her bölgede olduğu gibi bizim bölgemizdede klasik çucuk ile su arayan, bulduğunu iddia eden kişilerden birine İlk etapta araziyi gezdirdik ve dediği noktaları işaretleyip bir gün boyunca araziyi boydan boya kazmak suretiyle su arama çalışması yaptık. Günün sonuna doğru malesef herhangi bir su emaresine rastlayamadık. Hazır paletli kepçe getirmişken bizde 300-350 tonluk bir su havuzu kazdırıp, burada kıştan su biriktirip yazın sulama yapabiliriz diye düşündük. Bu tonajlarda bir havuz kazdık. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra kazı yaptığımız alanda biraz toprak kayması olduğunu tespit ettik ve bu havuzun kayma riskini göze alamayıp yaklaşık 15 gün sonra kazılan yeri tekrar kapattık. Biraz müddet sonra daha profesyonel bir çalışma yaptırmaya karar verdik. Bir jeoloji mühendisine başvurduk ve arazi üzerinde etüt çalışması yaptırdık. Çıkan rapor sonucunda 120 metre derinlikte günlük 80 ile 100 ton kapasite bir su kaynağının olduğu bilgisini aldık ve bu durum bizi mutlu etti.
Fakat bahçe kurulumu için ayırdığımız bütçede bu alanda bu denli kapsamlı bir çalışma planlamadığımız için böyle bir bütçe ayırmamıştık. Yaklaşık kurulum için ayırdığımız toplam bütçe kadar, sadece sonraj çalışması için kaynak gerekiyordu. Durumumuzu gözden geçirip çokta vakit kaybetmeden bütçe konusunu halledip sondaj çalışmasına başladık. 5 günlük bir çalışmanın ardından nihayet 118 metrede su kaynağını bulduk ve yeryüzüne çıkardık. Bu zorlu süreç bizi her ne kadar yorsa da sonucu iyi olmuştu. Sonrasında Kuyunun temizliği ve Dalgıç tompa indirme işlemlerinin ardından suyumuzu kullanabilir hale geldik.
Zaman geçiyor fidan dikimi için süre azalıyordu. Fakat havaların kurak gitmesi sebebi ile arazinin hazırlanması konusunda sıkıntı yaşıyorduk. İlk önce yağabilecek yağmurlardan faydalanmak için tekli patlatma çekerek toprak tabanında ilk işlemimimzi yaptık. Akabinde bir kaç hafif yağmur geçişi oldu ve bunların ardından arazinin sürümünü yapabildik. Kasım ayında Fidanların dikileceği karıkları açarak, arazi üzerindeki hazırlık çalışmalarımızı bitirdik. Bundan sonraki süreçte fidan dikimi için en uygun zamanı bekleyip fidanları toprak ile buluşturmak kalmıştı.
Bahçe kurulumunda belkide en önemli çalışmalardan biri olan sulama sisteminin kurulumu için harekete geçtik ve dikime az bir süre kala ana hat uzunluğu toplam 650 metre ve toplam damlama uzunluğu 4000 metre olan sulama sistemimizin alt yapı çalışmalarına başladık. Öncelikle ana hat borularının geçeceği bölümlere hendek kazarak boruları toprak altına gömdük. Bahçemizi dengeli bir sulama yapabilmek adına 5 eşit bölümden oluşacak şekilde planladık. Her bölümde ortalama 16 sıra bulunmaktaydı. Ana hatlar ile damlamaların gerekli bağlantılarını yaptıktan sonra sulama sistemimiz hazır hale geldi.
2022 nisan ayında viyollerde getirttiğimiz doku kültürü ile üretilmiş wiking çeşidi 4000 aronya fidanımızı 1 kg luk fidan poşetlerinde tüpleyip, 8 ay gibi uzun bir süre bakıp büyüttükten sonra nihayet toprak ile buluşturacağımız zaman geldi. Çeşit olarak Türkiyede sertifikalı 2 çeşit Aronya bulunmaktadır, Nero ve Wiking çeşidi. Yaptığımız araştırmalar esnasında Wiking çeşidinin ticari kanadı daha uygun olduğundan, bu çeşidi seçtik. Aralık ayının yağışlı geçmesi sebebi ile fidan dikimi için havanın bir kaç gün açmasını ve toprağın biraz kurumasını bekledik. Aksi takdirde çamurda bu işi yapmak oldukça zor olacaktı. Nihayet istediğimiz gibi bir kaç gün güneş kendini gösterdi ve toplamda 3 de 8 kişilik ekip ile fidanlarımızın dikimini gerçekleştirdik. Fidanların toprağa hızlı bir şekilde kök atıp uyum sağlayabilmesi için, diplerine Leonardit organik gübre uygulamsını yaptık. Artık ilkbahar ile fidanların uyanışını bekleyecektik.
Aronya hakkında yaptığımız araştırmalarda, önemli konulardan biride özellikle fidan dikim sitilidir. Bunun sebebi dikim sonrası bahçenin bakım faaliyetlerinin ve hasat işinin kolaylıkla yapılabilmesidir. Bir diğer ve önemli sebebi ise ürün veriminin yüksek olamasını sağlamaktır. Dikim sitili nekadar doğru yapılırsa o oranda verimin yüksek olduğu kanıtlanmıştır. Görüşmelerimiz esnasında Ankara il tarım müdürlüğünde görevli, aronya konusunda Türkiyede yapılan araştırma ve deneme bahçelerinin raporlanmasında görev almış zıraat mühendisinden aldığımız bilgiye göre, yapılan denemelerde en iyi verimin sıra arası 3 metre ve fidan arası 1 metre olacak şekilde dikim yapılması, bu sitilde fidanlar arası hava sirkülasyonunun çok iyi olduğu, hem fidan hemde meyve gelişiminde olumlu yönde etkisi olduğunu belirtmiştir. Bizde bu bilgiler ışığında, bahçemizi bu dikim sitiline uygun olacak şekilde dizayn ettik.
Bölgemizde özellikle yaban hayvanlarının varlığı bahçemiz için bir tehdit unsurudur. Bunun için toplam uzunluğu 540 metre olarak hesapladığımız bahçemizin etrafını helezon tel ile çevirip, dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı önlemimizi bu şekilde almayı planladık. Uzunca bir çalışmanın ardından kış aylarını değerlendirip bahçe etrafını çevirip işlemimizi tamamladık.
Telif Hakkı © 2024 gonenaronya - Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.